Feldenkrais

Bedenimizle birlikte doğmak beklide bedenin en büyük şansızlığı çünkü zihin birlikte doğuğu bedeni tamamen unutur ve bir köle gibi çalıştırmaya başlar.

Halbuki bedenimiz kölemiz değil en yakın dostumuzdur. Bu nedenle onu bir köle gibi değil en değerli dostumuza verdiğimiz değer ve önemle yaşatmalıyız.

O beden ki biz onu bir köle gibi değer vermeden kullanırken bile tam bir bilgelik ve hoşgörüyle, zihnimizin emirlerini sadakatle yerine getirir ve hizmetini sevgi ile yapar.

Fakat bu farkındalıksız kullanım bazen öyle bir noktaya gelir ki, sevgili bedenimiz artık dayanamaz ve genellikle boyun ve bel ağrısı semptomlarının görüldüğü hastalıklar ortaya çıkar.

Bu durumda bile bir çoğumuz bedenimize yalandan bir ilgi gösterir, biraz yatar dinlenir ilaçlarımızı alırız ama iyi hissettiğimizde tekrar aynı tas aynı hamam yaşam şekli devam eder.Ta ki yeniden hastalanıncaya kadar.

İşte Feldenkrais metodu hiç eskimeyecekmiş gibi hoyratça kullanmış olduğumuz bedenimizi farkına varmamız yolu ile bu döngüyü kırmanıza yardımcı olur.

Bedeninizi sevmenizi ve onunla ilişki kurmanıza yardımcı olur.

Unutmayınız ki sağlıklı ve yüksek bir yaşam kalitesi; daha büyük bir ev, daha yeni bir araba, bankadaki yüklü hesaptan değil, bedeni sevmek ve fark etmekten geçer.

Feldenkrais nedir?

Feldenkrais, bedeni doğru kullanmayı sağlayan psiko-somatik bir eğitim yöntemi. Sırt, boyun, eklem ağrılarından şikâyet edenlere rahat hareket imkânı sağlıyor. Boyun ve bel fıtığı, Felç, Multiple Skleroz, Parkinson gibi hastalıklarda da etkili oluyor. Ayrıca rahatlamış, entegre bir bedenin yarattığı yaşam sevinci ve neşesi ile depresyon tedavisine de yardımcı olmakta.

Feldenkrais Metodu, adını Moshe Feldenkrais’ten alıyor. Gençliğinde Rusya’dan Filistin’e göç eden Feldenkrais, daha sonra Paris’te makine mühendisliği ve elektronik eğitimi aldı, fizik doktorasını tamamladı. Bu arada bir judo kulübü kurup orada hocalık yaptı ve bu konuda kitaplar yazdı. 1940’ta Nazilerden kaçarak İskoçya’ya giden Feldenkrais’in “beden” konusuna yoğunlaşması bu döneme rastlıyor. Futbol oynarken bacağı sakatlanınca ameliyat oluyor. Ameliyatlarla iyileşemeyince kendi bedeni üzerinde çalışmalar yapmaya karar veriyor; gelişim, öğrenme ve hareket arasındaki ilişki üzerine yoğunlaşıyor. 1984’te ölene kadar Kaliforniya’da bu konuyla ilgili dersler veriyor, kitaplar yazıyor.

Feldenkrais Metodu’nu Türkiye’ye getiren Hayri Uzel ve Lizet Bicerano ise bu yöntemle New York’ta bulunduğu sırada tanışmış. Konu ilgilerini çekince, Feldenkrais’in öğrencisi Frank Wildman’dan dört yıl eğitim almış. “İnsan, bedeniyle zihnini koordineli çalıştırarak mutlu bir yaşam sürebilir” diyen Hayri Uzel, Feldenkrais Metodu’nu kısaca açıklamaya çalıştı.

Açıklamalar

Feldenkrais Metodu herkes için uygun mu?

Evet. Kendinizle ilgili yeni ve şaşırtıcı şeyler öğrenmek hoşunuza gidiyorsa, kişisel gelişim ve dönüşümleri kolayca benimsiyorsanız Feldenkrais sizin kişisel serüveninizde vazgeçilmez bir yardımcı olacaktır. Pratik anlamda bu metot, sırt, kas, eklem ve boyun ağrılarından şikâyetçi olanlara daha rahat hareket imkânı sunuyor. Sporcu, müzisyen ve dansçıların yarışmalara, performanslara hazırlanırken, vücutlarının ince ayarını keşfetmelerine yardımcı oluyor. Yaşı ve fiziksel durumu ne olursa olsun kişinin kendisini daha iyi hissetmesine yardımcı oluyor. Dersler iki bölüme ayrılıyor: Hareket Yoluyla Farkındalık (ATM) ve İşlevsel Bütünsellik (FI).

Farkları ne?

Hareket Yoluyla Farkındalık (Awareness Through Movement) dersleri rahat bir grup atmosferinde yapılıyor. Akıl-beden koordinasyonunu geliştirmeye yönelik bu dersler, şimdi ve burada kalmanın önemini fark ettirir. Bu nedenle egzersizler mücadele gerektiriyor. Ama ağır ve zorlayıcı değil.

Teke tek yapılan İşlevsel Bütünsellik (Functional Integration) çalışmaları ise, özel bir öğrenime ihtiyacı olanlara, hızlandırılmış ders isteyenlere ya da teke tek çalışmayı tercih edenlere öneriliyor. İkisi birlikte de uygulanabilir, zaten Feldenkrais Metodu bu kombinasyonu özellikle tavsiye ediyor.

Önceden bir hazırlık gerekir mi?

Hayır, gerekmiyor. Açık bir zihin ve gülümsemeyle derse gelmek yeterli. Ancak derslerden 1-2 saat önce ağır yemek yenmemesi ve bol sıvı alınması gerekiyor.

Bu derslerin içeriği nedir?

Adım adım, yavaş yavaş yapılan hareketlerle öğrenciler bedenlerini tanıyor, kendinden keyif almasını öğreniyor. Dersler, yere uzanarak, oturarak, ayakta durarak veya yürüyerek gerçekleştiriliyor. Hareket aralarındaki dinlenme süreci hareketler kadar önemli. Amaç, sınırlarınızı zorlamadan, konfor içinde, hissetme, öğrenme ve hazmetme yetilerinizi geliştirip kişisel farkındalık oluşturmak. İşlevsel Bütünsellik dersleri de aynı amacı taşıyor ama her ders, kişiye özel olarak belirleniyor. Dersler özel masada, oturarak, ayakta, diz üstü ve başka değişik pozisyonlarda gerçekleşiyor.

İlk dersten ne beklemek gerekir?

İlk dersten sonra kişi kendini biraz daha uzamış veya hafiflemiş hissedebilir. Gündelik bazı basit hareketlerinde akıcılık, hafiflik, rahatlık, nefeste rahatlama ve derinleşme fark edebilir. İlgi odaklarında değişim, yaratıcılık ve üretkenlikte bir artış gözlemleyebilir.

Kaç derse ihtiyaç var?

Bu, ne kadar öğrenmek istediğinizle ilgili. Ama en az sekiz seans Hareket Yoluyla Farkındalık ve dört seans İşlevsel Bütünsellik dersi alarak bir başlangıç oluşturulabilir. Feldenkrais Metodu düzgün ve sistemli takip edildiğinde kişi kendi hislerini tanıyacak, kendisine hizmet eden hareket mekaniğini keşfedecek, “kendisiyle tanışacak”. Böylece çevresel ve ruhsal değişimlere adaptasyon kolaylığını, spontanlık ve özgürlük hissini yakalayacak. Özgüvenini geliştirerek arzuları ve rüyalarının gerçekleşmesi için kendi önünden çekilerek yaşamın güzelliğini fark edecek.